Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı ‘Aksa Tufanı’ isimli operasyonun ardından İsrail Savunma Bakanlığı, 300 bini aşkın yedek askeri misyona çağırmıştı. İsrail’de hem bayanlar hem de erkekler, mecburî askerlik misyonunun akabinde muhakkak bir yaşa kadar yedek kuvvet olarak hazır tutuluyor.

‘SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ ANCAK…’

İsrail’in kuzey cephesinde misyon yapan bir asker The Times’a, “Ben ön saflardayken Yair, Miami kıyısında hayatının tadını çıkarıyor” dedi. “Bu durumun sorumluları biz değiliz fakat ailelerimizi korumak için işimizi, ailelerimizi, çocuklarımızı bırakan biziz” sözlerini kullanan asker, şöyle devam etti: “Kardeşlerimiz, babalarımız, oğullarımız hepsi cepheye gidiyor lakin Yair hâlâ burada değil. Ülke liderliğine itimat inşa edilmesine yardımcı olmuyor.”

‘BAŞBAKANIN OĞLU NEDEN İSRAİL’DE DEĞİL?’

Gazze hududunda görevlendirilen bir diğer asker ise şunları söyledi: “Bir işim, bir hayatım ve ailemin olduğu Amerika’dan geri döndüm. Bu kritik periyotta orada kalıp ülkemi, halkımı terk etmem mümkün değil. Başbakanın oğlu nerede? Neden İsrail’de değil?”

‘SOSYLA MEDYA KISITLAMASI’ GETİRİLMİŞTİ

Geçtiğimiz aylarda Binyamin Netanyahu’nun, internet üzerinden yaptığı aşırıcı ve tartışmalı paylaşımlarıyla gündeme gelen oğlu Yair Netanyahu’ya ‘sosyal medya kısıtlaması’ getirdiği bildirilmişti. Netanyahu ve eşi Sara’nın, hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesine karşı ülke geneline yayılan kitlesel protestoların ardında ABD’nin olduğunu ileri süren oğulları Yair’in toplumsal medya kullanımına kısıtlama getirdiği ileri sürülmüştü. (DIŞ HABERLER)

Hagari, Mısır’ın Gazze’deki rehinelerin hür bırakılmasına yönelik müzakerelerde kilit rol oynadığını ve bunun İsrail için öncelik olduğunu belirtti.

Geçtiğimiz saatlerde muhtemel kara harekatına ait açıklama yapan Hagari, operasyonun ‘stratejik ve taktiksel nedenlerle geciktiğini’ duyurmuştu.

‘NETANYAHU İLE ORDU ORTASINDA İNANÇ KRİZİ’ İDDİASI

Son günlerde İsrail basınına yansıyan haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu ile ordu ortasında ‘güven krizi’ olduğu belirtiliyordu. Yediot Ahronot gazetesi, İsrailli siyasi ve askeri yetkililere dayandırdığı haberinde, Gazze’ye kara harekatı yaklaşırken Hamas’ın elindeki İsrailli esirlere ait bir çıkmazla karşı karşıya kalındığını ve ‘hükümetin temel mevzularda mutabakata varmakta zorluk yaşadığını’ yazdı. Haberde ayrıyeten, ‘kara harekatının zamanlaması konusundaki tartışma bir yana, Netanyahu ile İsrail ordusu ortasında inanç krizinin ortaya çıktığına’ dikkat çekilerek, bu krizin, ‘7 Ekim’de İsrail’e verilen büyük ziyana ek öteki bir ziyan oluşturduğu’ söz edildi.

Öte yandan Haaretz gazetesi de, Netanyahu’nun Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği akınların sorumluluğunu orduya yüklemek için harekete geçtiğini tez etti. Gazeteye konuşan savunma kaynakları, Netanyahu’nun ‘ordu aleyhine kanıt topladığını’ belirtti. (DIŞ HABERLER)

AA’nın aktardığına nazaran, Hizbullah açıklamasında, Ali Adnan Artel, Mustafa Hüseyin ve İbrahim Muhammed Kaşmer isimli mensuplarının ‘cihad vazifesini yerine getirirken’ öldürüldükleri kaydedildi. Kelam konusu ölümlere neden olan çatışmalara ait detaylı bilgi verilmedi.

İSRAİL ORDUSU: HİZBULLAH ALTYAPISINA ATAK DÜZENLENDİ

İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise Lübnan’ın güneyindeki Şeba Çiftlikleri’ndeki (Dov Dağı) bir hücreye, İsrail’e roket atma teşebbüsünde bulunacakları teziyle hücum düzenlediği belirtildi. İsrail’in Yedioth Ahranoth gazetesi, ordu sözcüsünden aktardığı haberde, Hizbullah’ın altyapısına yönelik atak düzenlendiğini, amaç alınan yerler ortasında askeri bir kompleks ve gözetleme noktasının da bulunduğunu yazdı.

Lübnan resmi haber ajansı NNA da İsrail savaş uçaklarının, ülkenin en güneyindeki Kefr Kila ve Tel Nahhas bölgelerine düzenlediği hücumda Lübnan Hizbullahı’na bağlı ‘Sınırsız Yeşil Cemiyeti’ merkezini bombaladığını duyurdu.

HERZOG: HİZBULLAH BİZİ SAVAŞIN İÇİNE ÇEKERSE LÜBNAN BEDEL ÖDER

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, pazartesi günü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmesi sırasında Lübnan hududunda Hizbullah’la çatışmalar hakkında konuştu.

Reuters’ın haberine nazaran, Herzog, ‘İsrail’in kuzey hududunda Hizbullah ile savaş peşinde olmadığını, bunun yerine Gazze Şeridi’nde Hamas ile savaşmaya odaklı olduklarını’ söyledi. Herzog, “Şunu net bir halde söz etmek isterim ki kuzey hududumuzda ya da rastgele bir oburuyla karşı karşıya gelme peşinde değiliz. Lakin şayet Hizbullah bizi bir savaşın içine çekerse Lübnan’ın bedel ödeyeceği net olmalı” tabirlerini kullandı.

İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMALARI 18’İNCİ GÜNÜNDE

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, 7 Ekim Cumartesi sabahı İsrail’e ‘Aksa Tufanı’ ismiyle hücum başlattı. İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne taarruza başladı. Gazze’den düzenlenen akınlarda 308’i asker 1400 İsraillinin hayatını kaybettiği, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 2 bin 55’i çocuk, 1119’u bayan olmak üzere 5 bin 87 kişinin ömrünü yitirdiğini, 15 bin 273 kişinin yaralandığını duyurdu.

İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin ataklarında 90’ın üzerinde Filistinlinin öldüğü belirtildi. Çatışmalarda 20’si Filistinli, üçü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 24 gazeteci ömrünü yitirdi.

İsrail-Lübnan hududunda 8 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah ortasında yaşanan çatışmalarda ise 26 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi’nden altı, Hamas’tan üç, Hizbullah takviyeli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da iki kişi öldü, biri gazeteci dört sivil hayatını kaybetti. Lübnan tarafından düzenlenen akınlarda da üç İsrail askeri ve bir İsrailli sivil ömrünü yitirdi. (DIŞ HABERLER)

UNRWA: 35 MESLEKTAŞIMIZ ÖLDÜ

Öte yandan, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail hücumları altındaki Gazze’de 7 Ekim’den bu yana “35 meslektaşlarının” öldüğünü duyurdu. UNRWA, X toplumsal medya platformundan yaptığı açıklamada, bahse ait bilgi verdi.

AA’nın aktardığına nazaran, İsrail atakları altındaki Gazze’de son olarak “6 meslektaşlarının” daha hayatını kaybettiği bilgisi verilen açıklamada, 7 Ekim’den bu yana düzenlenen taarruzlarda ömrünü yitirenlerin sayısının 35’e yükseldiği bildirildi. Açıklamada ayrıyeten ölenler ortasında UNRWA’ya bağlı çok sayıda öğretmenin de olduğu belirtildi.

İsrail atakları sonucu Gazze Şeridi’nde yerinden edilen yaklaşık 600 bin kişinin UNRWA’ya ilişkin 150 tesise sığındığı söz edilen açıklamada, bunlardan 40’ının İsrail taarruzları nedeniyle hasar gördüğü kaydedildi.

‘DAHA FAZLA YARDIM YAPILMALI’

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths de, İsrail’in ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne daha fazla yardım yapılması davetinde bulundu. Pazartesi günü Cenevre’de yapılan yazılı açıklamada Griffiths, “Gazze’deki milyonlarca insanın çok daha fazla yardıma muhtaçlığı var” diye vurguladı. (DIŞ HABERLER)

AA’nın aktardığına nazaran Kirby, “İsrail’in düzenlediği ve ileride düzenleyebileceği operasyonlara uygun tecrübeye sahip olduğunu düşündüğümüz askeri yetkililerin, kendi tecrübelerini paylaşmak üzere orada olacağını söyleyebiliriz” formunda konuştu. ABD’den yayın yapan Axios haber sitesi, Biden’ın, İsrail ordusuna danışmanlık yapması için öteki üst seviye yetkililerle birlikte Irak’ta DEAŞ’a karşı yürütülen özel operasyonlarda vazife almasıyla bilinen Korgeneral James Glynn’i seçtiğini argüman etmişti.

‘ÖNCE REHİNELER ALINMALI, SONRA ATEŞKESİ KONUŞABİLİRİZ’

Öte yandan Biden, Hamas’ın elindeki tüm rehineler hür kaldıktan sonra İsrail-Filistin çatışması için ateşkesi görüşebileceklerini söyledi. Biden, Beyaz Saray’da yatırımlar üzerine yaptığı konuşma esnasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “ABD, rehine muahedesi için bir ateşkesi destekliyor mu?” sorusuna, “Önce rehineler salınmalı, sonra bunu (ateşkes) konuşabiliriz” cevabını verdi.

Öte yandan Biden konuşmasını ani bir biçimde kesip, sözü Ticaret Bakanı Gina Raimondo’ya verdi. Biden, “İlgilenmem gereken diğer bir mevzu için (özel durumlarda toplanılan) Durum Odası’na gitmem gerekiyor” tabirini kullandı.

Söz konusu hususun ne olduğuna dair bilgi paylaşılmazken, ABD basını bu durumun, Irak’taki Şii milislerin ABD’nin Suriye’deki 2 üssüne yönelik İHA’larla atak gerçekleştirmesiyle ilgili olabileceği yorumunu yaptı. (DIŞ HABERLER)

AA’nın aktardığına nazaran, Hizbullah’ın yaptığı iki farklı açıklamada, Ali Adnan Artel ve İbrahim Muhammed Kaşmer isimli mensuplarının ‘cihad vazifesini yerine getirirken’ öldürüldükleri kaydedildi. Kelam konusu ölümlere neden olan çatışmalara ait detaylı bilgi verilmedi.

İSRAİL ORDUSU: HİZBULLAH ALTYAPISINA TAARRUZ DÜZENLENDİ

İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise Lübnan’ın güneyindeki Şeba Çiftlikleri’ndeki (Dov Dağı) bir hücreye, İsrail’e roket atma teşebbüsünde bulunacakları argümanıyla taarruz düzenlediği belirtildi. İsrail’in Yedioth Ahranoth gazetesi, ordu sözcüsünden aktardığı haberde, Hizbullah’ın altyapısına yönelik akın düzenlendiğini, gaye alınan yerler ortasında askeri bir kompleks ve gözetleme noktasının da bulunduğunu yazdı.

Lübnan resmi haber ajansı NNA da İsrail savaş uçaklarının, ülkenin en güneyindeki Kefr Kila ve Tel Nahhas bölgelerine düzenlediği akında Lübnan Hizbullahı’na bağlı ‘Sınırsız Yeşil Cemiyeti’ merkezini bombaladığını duyurdu.

İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMALARI 18’İNCİ GÜNÜNDE

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, 7 Ekim Cumartesi sabahı İsrail’e ‘Aksa Tufanı’ ismiyle taarruz başlattı. İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne atağa başladı. Gazze’den düzenlenen akınlarda 308’i asker 1400 İsraillinin hayatını kaybettiği, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 2 bin 55’i çocuk, 1119’u bayan olmak üzere 5 bin 87 kişinin hayatını yitirdiğini, 15 bin 273 kişinin yaralandığını duyurdu.

İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin taarruzlarında 90’ın üzerinde Filistinlinin öldüğü belirtildi. Çatışmalarda 20’si Filistinli, üçü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 24 gazeteci ömrünü yitirdi.

İsrail-Lübnan hududunda 8 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah ortasında yaşanan çatışmalarda ise 26 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi’nden altı, Hamas’tan üç, Hizbullah takviyeli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da iki kişi öldü, biri gazeteci dört sivil hayatını kaybetti. Lübnan tarafından düzenlenen ataklarda da üç İsrail askeri ve bir İsrailli sivil hayatını yitirdi. (DIŞ HABERLER)

AA’nın El-Aksa Kanalı Telegram sayfasında verilen haberden aktardığına nazaran, Gazze’de İsrail hücumları sonucu bir gecede ortalarında bayan ve çocukların bulunduğu 110 Filistinli hayatını kaybetti.

Aksa Kanalı’nın hastane kaynaklarına dayandırdığı habere nazaran, Gazze Şeridi’nin Han Yunus ve Rafah kentlerindeki sivil yerleşim bölgelerine İsrail savaş uçakları tarafından düzenlenen ataklar sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 57’ye ulaştı. Akınlarda onlarca yaralının olduğu aktarıldı.

Filistin haber ajansı WAFA’nın sıhhat kaynaklarından aktardığı haberde, Han Yunus’taki hücumda, ortalarında çocukların da olduğu en az 23 kişinin öldüğü, 45 kişinin yaralandığı belirtildi. Enkaz altında hala çok sayıda kişi olduğu ve kurtarma çalışmalarının devam ettiği aktarıldı.

Refah kentindeki ataklarda ise en az 30 Filistinli yaşamını yitirdi.

Aksa Hastanesi etrafındaki konutlara, kentin orta kesitlerindeki Nusayrat Mülteci Kampı’nın batısındaki Esra Kuleleri isimli sivil yerleşim binalarına yönelik hava akınlarında, çok sayıda meyyit ve yaralı olduğu belirtildi.

Ayrıca, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cebalya Mülteci Kampı’na son saatlerde düzenlenen bir dizi hava saldırısı sonucunda meyyit ve yaralılar bulunuyor.

İSRAİL BİRÇOK KENTTE BASKIN DÜZENLEDİ

Öte yandan İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerindeki konutlara de baskınlar düzenleyerek, arama tarama operasyonları yaptı.

Filistin haber ajansı WAFA’nın aktardığına nazaran, İsrail ordusu, Kudüs’ün kuzeydoğusu, Nablus ve Cenin üzere kentlerin çeşitli bölgelerine baskınlar düzenledi.

Kudüs’ün kuzeydoğusundaki Gayret beldesinde meskenlere giren İsrail güçleri, meskenleri boşalttıktan sonra teftiş yaptı, köyde insanların dolaşmasına mahzur oldu.

Nablus kentinin kuzeybatısındaki Burka beldesine büyük bir askeri kümeyle baskın düzenleyen İsrail güçleri, beldeye ağır silah atışlarıyla giriş yaptı, konutlarda aramalarda bulundu.

İsrail güçleri, Cenin kentinin güneyindeki Yabed beldesine de büyük bir küme askerle baskın düzenledi. El-Arka köyü ve el-Cilme denetim noktasında İsrail güçlerinin girişi, Filistinliler tarafından engellenmeye çalışıldı.

YAHUDİ YERLEŞİMCİLER FİLİSTİNLİLERE SALDIRDI

İsrail ordusuna bağlı güçlerin yanı sıra Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerinde yaşayan Filistinliler, Yahudi yerleşimcilerin taarruzlarına da maruz kaldı.

Selfit köyünün kuzeybatısındaki Burkan Yahudi yerleşim bölgesi yakınından aracıyla geçen bir Filistinliye bir Yahudi yerleşimci tarafından ateş açıldı.

Yine Nablus kentinin güneyinde seyir halinde bir ambulansın önü, silahlı bir Yahudi yerleşimci tarafından kesildi.

WAFA’ya konuşan ambulans sürücüsü Yusuf Deyriye, silahlı yerleşimcinin, aracın Nablus’tan Havvara beldesine geri dönüşüne mahzur olduğunu aktardı.

Beyt Lahim’in güneyinde ise İsrail askerleri, gözaltına aldıkları gazeteciyi birkaç saat tuttuktan sonra hür bıraktı. (HABER MERKEZİ)

İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari, İsrail devlet televizyonu KAN’a yaptığı açıklamada 7 Ekim’den bu yana, “İsrail’e dönük ataklarda büyük rol oynayan” Hamas’ın hava sisteminde misyon alan kumandanlardan 5’inin öldürüldüğünü sav etti.

Sözcü, İsrail ordusunun İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) ve Askeri İstihbarat Dairesinin (AMAN) talimatıyla, Hamas’a bağlı Kuzey Tümeni’ndeki tanksavar füze sistemi kumandanı İbrahim es-Sahar’ı da öldürdüğünü söyledi.

Gazze’ye yönelik kara harekatıyla ilgili Hagari, “Biz tabi ki hazırız lakin çeşitli stratejik ve taktiksel nedenler var. Biz Orta Doğu’nun tamamına bakıyoruz.” tabirlerini kullandı.

İsrail ordu radyosu bugün, Tel Aviv’in bölgeye destek ABD kuvvetleri gelene kadar Gazze Şeridi’ne yönelik “kara savaşını ertelemeye” karar verdiğini duyurmuştu. (HABER MERKEZİ)

‘HÜKÜMETİN BUNUN İÇİN BİR KURUMU VAR’

Hükümete bağlı Ulusal Acil Durum İdare Kurumu’na (NEMA) işaret ederek “Hükümetin bunun için bir kurumu var. Nerede o kurum?” sorusunu yönelten gazete, hükümet tarafından NEMA’nın “içinin boşaltıldığı” ve kurumun “otoritesinin ve gücünün azaltıldığına” işaret edildi.

‘ÇOĞU BAKANLIK METRUK VE İŞLEVSİZ’

Jerusalam Post, ayrıyeten Netanyahu hükümetindeki bakanlıkların Hamas ile savaş sırasında “işlevsiz” olduğunu bildiren bir demece yer verdi. Gazetenin kelamlarına yer verdiği İsrail Yerel Yönetimler Federasyonu Başkanı Haim Bibas, “Hamas’la savaşın başlamasından bu yana birden fazla bakanlığın metruk ve fonksiyonsuz olduğunu” söyledi.

Maliye Bakanlığı’nın en fonksiyonsuz bakanlık olduğunu söyleyen Bibas, Dini Siyonist Partisi başkanı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in, Gazze hududundaki İsrail yerleşimlerindeki mahallî yetkililere sivillerin tahliyesi ve gerekli ekipmanlar için kâfi bütçe vermediğini kaydetti. (DIŞ HABERLER)

Reuters’ın haberine nazaran, çatışmaların başlamasından bu yana İsrail polisi toplumsal medya paylaşımlarına dayanarak ‘Hamas yanlısı kışkırtma ve Hamas’a destek’ kuşkusuyla onlarca Arap vatandaşı gözaltına aldı. Gözaltına alınanların avukatları bu tedbirlerin hukuk dışı olduğunu ve savaşa muhalefeti bastırmayı amaçladığını tabir etti.

BAKANDAN ‘SİLAH RUHSATI DÜZENLEMELERİNİ GEVŞETME’ EMRİ

Polis şefi Kobi Shabtai ise ‘bu çeşit izleme hareketlerinin rastgele bir şiddet olayının yaşanmasının önüne geçtiğini’ savundu. ‘Burada örnek gösterilebilecek bir davranışın’ kelam konusu olduğunı ileri süren Shabtai, ‘tüm bu olayların nokta atışıyla mahallî seviyede daha az basına yansıyarak ele alınmasıyla neredeyse sıfır olay çıktığını’ söyledi.

Öte yandan, yaşanan son çatışmaların 2021 yılındaki çatışmaların bir tekrarı olabileceğini söz eden İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, vatandaşlara silah ruhsatı verilmesi için gerekli olan düzenlemeleri gevşetme buyruğu verdi.

ŞU ANA KADAR 20 BİN SİLAH DAĞITILDI

Bu bağlamda alınan ek bir tedbir de sokaklarda devriye gezmesi ve polise takviye olması için ‘gönüllü güvenlik timleri’nin kurulması oldu. Polis şefi Shabtai, çatışmaları başlamasından bu yana 527 timin kurulduğunu söyledi.

Ben-Gvir’in yardımcısı Eliezer Rosenbaum da İsrailli milletvekillerine yaptığı açıklamada, bu timlere şu ana kadar 20 bin silah dağıtıldığını, buna ek olarak 20 bin silah daha dağıtılacağını bildirdi. Buna nazaran, gönüllülere ayrıyeten kurşun geçirmez yelek ve kask da dağıtılacak.

‘ÖZEL MİLİSLERİN YARATILMASI KONUSUNDA İHTİYATLI OLUNMALI’

Rosenbaum, timlere ne tıp silahlar dağıtılacağı hakkında bilgi paylaşmazken, Ben-Gvir, M-16 ve M-4 tipi uzun namlulu akın silahlarını dağıtırken görüldüğü bir görüntü paylaştı.

Hayfalı aktivist Naella Gelkopf-Belais, hususa ait değerlendirmesinde polisin sivil yetkililerle birlikte çalışması gerektiğini ve ‘özel milislerin yaratılması’ konusunda ihtiyatlı olması gerektiğini söyledi. (DIŞ HABERLER)