T24’ten Eray Görgülü’nün haberine göre, AK Parti Teşkilat Lideri Erkan Kandemir, “Hiçbir vilayet liderimiz kendi ismini koyarak anket yapmaz. Buna gereksinimleri da yok” açıklamasını yaptı.

Yerel seçimlere yönelik hazırlıklarını sürdüren AK Parti, bilhassa muhalefetin elinde bulunan İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyeleri için özel projeler hazırlarken, aday belirlemeye yönelik çalışmalar da sürat kazandı. Kulislerde kimi isimler ön plana çıkarken, AK Parti Ankara Vilayet Başkanlığının yaptırdığı bir anketin ise son günlerde teşkilat içerisinde rahatsızlığa neden olduğu öğrenildi.

‘ADAY OLMAK İSTİYORSA İSTİFA ETSİN’

Bu rahatsızlığın sebebinin ise Vilayet Başkanlığının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yaptırdığı ankete, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Mamak Belediye Lideri Murat Köse ve Ankara Milletvekili Osman Gökçek’in yanında İl Başkanı Hakan Han Özcan’ın ismini koyması olduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye nazaran birtakım AKP’liler, Özcan’ın kendi ismini bilinir hale getirmek istediğini öne sürerek, Genel Merkez’e “Aday olmak istiyorsa istifa etsin Vilayet Başkanlığını bıraksın” yansısını gösterdi.

KANDEMİR: TEZLERE PRESTİJ ETMEYİN

Şikayetlerin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’e iletildiği sav edilirken, Kandemir şunları söyledi: “Bu argümanlara prestij etmeyin, olağan ki vilayet liderleri yaklaşan lokal seçimler için kendi vilayetlerinde anketler yaptırırlar. Fakat hiçbir vilayet liderimiz kendi ismini koyarak anket yapmaz. Buna muhtaçlıkları da yok. Tüm süreçler parti disiplinimiz içinde ilerler. Vilayet liderlerimiz genel merkezin nasıl çalıştığını ve kendilerinin de ne yapacağını çok düzgün bilirler.”

ALMANYA – Uzun vakittir partisiyle karşıt düşen, 2 yıla yakındır da parti kuracağı söylenen Sol Partili (Die Linke) Sahra Wagenknecht, bir basın toplantısıyla parti kuracağını açıkladı.

Başkent Berlin’deki basın toplantısında, Wagenknecht ile dokuz federal milletvekili Sol Parti’den ayrıldıklarını açıkladı. Bu vekiller ortasında Wagenknecht’e yakınlığıyla bilinen Sevim Dağdelen ile eski federal meclis grubu başkanı Mohamed Ali de var. Partinin ocak ayında kurulacağını bildiren Wagenknecht, birinci evrede Akıl ve Adalet için Sahra Wagenknecht Birliği (Bündnis Sahra Wagenknecht, BSW) isimli dernek kurduklarını duyurdu.

‘GÜÇLÜ İKTİSAT, TOPLUMSAL ADALET, DİPLOMASİ’

Sahra Wagenknecht, medyanın ağır ilgi gösterdiği basın toplantısında, parti kurma münasebetini açıklamaya, “Böyle gitmez, bu türlü giderse 10 yıl içinde ülkemiz yine tanınmayacak bir hale gelir” tespitiyle başladı. Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller’den oluşan ‘trafik ışığı’ koalisyon hükümetini, Almanya tarihinin en berbat hükümeti olarak niteleyen Wagenknecht, sanayi ve orta sınıfın varlığının tehlikede olduğunu ileri sürdü. Federal hükümeti halkın çıkarlarını gözetmeyen bir etraf ve güç siyaseti izlemekle suçlayan Wagenknecht, temel maksatlarının güçlü iktisat, toplumsal adalet, çatışmalarda askeri güç yerine diplomasi olduğunu söyledi.

Basın toplantısında açıklanan partinin kuruluş bildirisinde ise şu görüşlere yer verildi: “Ülke, onlarca yıldır insanların isteklerini gözetmeyen iktidarlar tarafından yönetiliyor. Emek ödüllendirilmedi, emeğin getirileri üst gelir kümelerine, lobicilere dağıtıldı. Beşerler devlete güvenlerini yitirdi, hiçbir parti tarafından temsil edildikleri hissini taşımıyorlar artık.”

‘MİLLETVEKİLLİĞİNDEN İSTİFA ETSİNLER’

Wagenknecht ve dokuz vekilin istifa etmesine Sol Parti idaresinden sert reaksiyon geldi. Federal Meclis Grubu Başkanı Dietmar Bartsch, istifaları ‘kabul edilemez’ ve ‘sorumsuzluk’ olarak niteleyerek parti idaresinin sakin bir baş ile gelişmeleri değerlendireceğini söyledi.

Sol Parti Eş Lideri Martin Schirdewan ise ayrılanlardan milletvekilliğinden istifa etmelerini istedi. Ayrılıklar sebebiyle partinin federal mecliste küme pozisyonunu kaybedeceğini hatırlatan Schirdewan, federal mecliste 100 dolayında çalışanın işsiz kalacağını kaydetti. Ayrılıkları toplumsal sola büyük bir darbe olarak nitelendiren Sol Parti Eş Lideri Schirdewan, büyük bir hayal kırıklığı içinde olduğunu kelamlarına ekledi.

Partinin eski federal meclis grubu başkanı Gregor Gysi, ayrılanların vekillikten istifa etmemesini ‘ahlaksız bir hırsızlık’ olarak niteledi. Son federal meclis seçiminde Sol Parti yüzde 5 oy sonunu aşamamış, Gregor Gysi, Sören Pellmann ve Gesine Lötsch, seçim etraflarını doğrudan kazandıkları için parti 38 milletvekili ile federal meclise girebilmişti.

SOL PARTİ, FEDERAL MECLİS’TEKİ KÜME POZİSYONUNU KAYBEDEBİLİR

Federal Meclis’te küme kurma alt hududu 38 milletvekili olduğu için 10 milletvekilinin partiden ayrılmasıyla Sol Parti küme pozisyonunu kaybedecek. Bu durumda partinin büyük mali kaybı olacak, komitelerde yer alamayacak, konuşmalarda yükü oldukça azalacak. Ayrılanların vekillikten istifa etmeleri halinde onların yerine yedekler vekil olacak, böylece parti küme pozisyonunu kaybetmeyecek. Ayrılan 10 milletvekili, ocak ayına kadar Sol Parti kümesinde kalacaklarını bildirdiler, bundan sonrası için ise bir açıklama yapmadılar.

SPD: İNSANLARIN FAYDASINA SİYASİ BİR PROJESİNİ GÖRMEDİK

Sahra Wagenknecht’in parti kurmasına SPD’den eleştirel, Yeşiller’den ise temkinli açıklamalar geldi. RTL televizyonuna konuşan SPD Genel Sekreteri Kevin Kühnert, “Sahra Wagenknecht, 30 yıldır tek bayan muhalefet. Ne var ki, şimdiye kadar insanların faydasına olan siyasi bir projesini görmedik. Meclise de çok seyrek geliyor” dedi.

Yeni bir teşebbüse insanların ilgi duyabileceğini belirten Kühnert, daha sonra insanların program görmek isteyeceklerini, münasebetiyle ilginin azalacağını ileri sürdü.

YEŞİLLER: SONU NEREYE VARIR BİLMİYORUZ

Yeşiller Partisi’nin Eş Lideri Omid Nouripour ise Wagenknecht’in parti kurma teşebbüsünü, “Sonu nereye varır bilmiyoruz” kelamlarıyla kıymetlendirdi. Nouripour, Wagenknecht’in televizyonlarda sıkça yer almasına gönderme yaparak, bir partinin muvaffakiyetinde talkshow’ların ölçü olmayacağını, muvaffakiyet için mahallî seviyede çok çalışmak gerektiğini belirtti.

İnsa kamuoyu araştırma kuruluşunun anketinde, iştirakçilerin yüzde 27’si Wagenknecht’in partisine oy verebileceğini bildirmişti.

DHA’da yer alan habere nazaran, çıkışta gazetecilere açıklama yapan Davutoğlu, İsrail ordusunun global ülkelerden aldığı takviyeyle hiçbir insani kıymete hürmet göstermeden daha da vahim kabahatler işlemeye devam ettiğini vurguladı. Bölgede yer alan yabancı donanmalar ve yapılan askeri yığınakların, çok daha büyük bir tehlikenin habercisi olduğuna işaret eden Davutoğlu, ellerinden gelen diplomatik çabayı gösterdiklerini, bu kapsamda BM Güvenlik Kurulu Lideri Brezilya’nın Ankara Büyükelçiliği’ni ziyaret ettiklerini yarın da Rusya Büyükelçisi ile görüşeceğini ve başka ülkelerden de görüşme talep ettiklerini belirtti.

‘BAHÇELİ’NİN DAVETİ BENİM İÇİN ÖNEMLİYDİ’

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin, Gazze ve Filistinliler için Türkiye’nin hızla devreye girmesi gerektiği daveti sorulan Davutoğlu, “Sayın Bahçeli’ye yöneltebilirsiniz bu soruyu lakin temel olarak şudur benim için değerli olan; Sayın Bahçeli’ye bir kez daha teşekkür etmek isterim. Zira Türkiye’de biraz da dezenformasyona dayalı son derece ağır bir kampanya ile Filistin aykırısı bir hava estirilmeye çalışılıyor. Birinci günden itibaren Filistin’i savundum. Zira BM’nin onlarca kararı ile devlet olarak tanınmış bir Filistin var. İsrail, bunların hiçbirine hürmet göstermediği üzere Mescid-i Aksa başta olmak üzere Filistinliler için kutsal olan yeri daima taciz ediyor. Daima insan hakları ihlali yapıyor. Buna ses çıkarmayanlar, İsrail yanlısı bir kampanya yürütüyor. Bu türlü bir ortamda Bahçeli’nin daveti, benim için değerliydi. Zira iktidarı destekleyen Cumhur İtifakı’nın değerli bir ögesi olarak ve Sayın Erdoğan, maalesef toplumsal beklentinin tersine daha sessiz bir tavır sergilerken; Sayın Bahçeli’nin sesini yükseltmiş olması çok bedelli. Onun için takviye beyan ettim” diye konuştu.

‘ERDOĞAN’DAN GÖRÜŞME TALEP EDECEĞİM’

Mısır’da 2 gün evvel düzenlenen Gazze için Kahire Barış Tepesi’ne Türkiye’nin önder ülke olarak katılması gerektiğini aktaran Davutoğlu, “Sayın Hakan Fidan’ın diplomatik marifetine bir itirazım yok; lakin Mısır’daki doruğa Türkiye önder seviyesinde katılmalıydı. Başkan seviyesinde bir açıklama yapmalıydı. Lider Lula, Sayın Erdoğan’ın yakın arkadaşıydı, bence birinci gün aranmalıydı. Zira BM Güvenlik Kurulu Lideri. Buradan davette bulunuyorum. Önümüzdeki günlerde bakanlar seviyesinde bir BM Güvenlik Kurulu toplantısı yapılacak. Oraya Türkiye’nin bakan seviyesinde iştirak sağlaması lazım. Sayın Bahçeli’nin tabiri içerisinde bunların hepsi var. En azından o denli yorumluyorum. İlla çabucak askerimizin gitmesi değil lakin şuna da Türkiye’nin hazırlıklı olması lazım. Şayet Çin donanması geldiyse Türkiye’nin Doğu Akdeniz’ine; Amerikan, İngiliz, Rus donanmaları gelmişse; Türkiye’nin derhal güvenlik açısından çok senaryolu ve çok taraflı bir planlama içine girmesi lazım. Bugün Sayın Erdoğan’dan da görüşme talep edeceğim. Her türlü tartışmayı yaparız. Problem Filistin, Kudüs, Mescid-i Aksa ise bizce içerideki tartışmaların bitmesi gereken andayız demektir” açıklamasında bulundu.

‘BÖYLE BİR ŞEY KELAM KONUSU DEĞİL’

Davutoğlu, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da 6’lı masayı oluşturan partilerin örgüt yöneticileri ile 3 farklı toplantıda bir ortaya geldiği savlarına ait, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu türlü bir daveti, genel liderler ile konuşmadan yapacağı kanaatinde değilim. Benimle bu türlü bir görüşmesi olmadı. Vilayet ve ilçe liderimiz benim haberim olmadan bir toplantıya katılmazlar. Münasebetiyle bu türlü bir şey kelam konusu değil” dedi. (HABER MERKEZİ)

Güney, sansür tartışmalarının bir kenara bırakılarak şenliğin yapılması gerektiğini söyledi. Bu yıl planlanan şenliğin heyet lideriyken, sansür tartışmalarının akabinde vazifesinden istifa eden Demet Akbağ’ın, şenlikten çekilen heyet üyelerinin ve direktörlerin hallerini desteklediğini söyleyen Salih Güney, şöyle konuştu:

“Ben natürel ki heyetin ve bütün sinemaları çeken arkadaşlarımın yanındayım, yapılması gerekeni yaptılar. Sonuna kadar haklılar. Zira sansür kabul edilemez bir şey. Çok yanlışsız bir şey yapıldı. Sanat bağımsızdır. Pornografik yahut ferdî bir sorun olmadıkça sansür olamaz. Ben bu mevzuyu Demet ile de konuştum. Bu türlü bir sansür uygulanmaması gerekirdi diyor onlar da. Gösterdikleri hali destekliyorum, kimse yanlış anlamasın. Heyetin çekilmesi çok doğaldır. Fakat bir şey var, bir yanda da terazinin öbür tarafı var. Şenlik yaşasın istiyoruz, 60’ıncı yılımızın da kutlanması yanayım.”

CUMHURİYETİN 100’ÜNCÜ, PORTAKAL’IN 60’INCI YILI

Sansür tartışmalarının bir yana bırakılarak şenliğin yapılması gerektiğini savunan Güney, “Böylesine esaslı bir şenliğin iptali çok üzücü oldu doğal. Muhittin Beyefendi ile de şenliğin devamlılığı konusunda hemfikiriz. Yeşilçam ruhu Altın Portakal’la birlikte yaşıyor. Altın Portakal bizler için Oscar üzeredir. Bir itibar, bir onurdur, bir gururdur. Bizim için çok değerlidir. Yeşilçam geleneği ve Altın Portakal yan yana ilerler. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında şenlikte bu yıl 60’ıncı yılımız. Altın Portakal 80 darbesinde bir kere iptal oldu. Bir daha iptal ettirmek niyetinde değiliz. Bu şenlik bir defa sekteye uğradı, bir daha sekteye uğramasını istemiyoruz açıkçası. 60’ıncı yılında yapılmasından yanayım” dedi.

‘JÜRİ LİDERİNE MUHTAÇLIK YOK’

Jüri lideri Demet Akbağ sansür krizi nedeniyle şenlikten çekildikten sonra isminin geçtiği heyet başkanlığı tartışmalarına da açıklık getiren Güney, “Ben Altın Portakal’ın yüzü üzere oldum, televizyon kanalları şenlikle ilgili beni arar, konuşurum. O nedenle ismim öne çıkmış olabilir. Bu bahiste liderin yanındayım, sinema şenliğimizin yapılmasından yanayım. Seçilen sinemaların birden fazla şenlikten çekildiği için o sinemalarla artık bir program yapamayız. Bir yenilik yapmış olacağız. Bir nostalji yapalım diye düşünüyoruz artık açıkçası. Bu türlü bir şenlik yaparsak, heyet liderine muhtaçlık yok. Orada idare konseyindeki arkadaşlarımız, çok sayıda müellifimiz, bu işi takip edecek pahalı insanlarımız, sinemacılarımız var. Arşivden sinemaları seçeceğiz.”

‘BAKANLIK ŞENLİK SALONUNU VERMEDİ’

Her yıl açılış ve kapanış galalarının yapıldığı Gençlik ve Spor Bakanlığı’na ilişkin geniş spor salonun ‘maçlar var’ denilerek aralık ayında yapılacak nostaljik şenliğe verilmediğini söyleyen Güney, hazırlanacak şenliği anlattı: “Yazlık sinema alanlarını kullanacağız. Toplantılar devam ediyor şu anda Antalya’da. Şöyle bir şey düşünüyoruz, 15 sinemalık bir seçki yapalım. 60 yıllık bir sinema müsabakasında derece alan bu sinemaları açık sinemalarda seyirciye izletelim. Siyah beyaz da dahil nostaljik hoş bir seçki hazırlayalım. Seçtiğimiz sinemalardan ödül alan sanatkarlarımızı tekrar şenliğe çağıralım. 60 yıl için küçük bir kitapçık yaparak o günden bugüne neler olduğunu insanlara anlatalım. Değişik yıllarda derece almış sinemalarımızı hatırlatmak, onlara hürmet olur. Yaşayan sanatkarların sinemalarının olması güzel olur zira onları davet edebilme bahtımız olur. Hatta bir kortej bile olur gelecek olan sanatçılarımızla. Onur mükafatları verilir. Selçuk Yöntem’e verilmesi planlanmıştı. Tahminen kendisi tekrar davet edilir. Şenlik üzere bir şenlik olur.”

‘GALATASARAY LİDERİ İDAREYE GELDİ DİYE İSTİFAYI ASLA AFFETMEM’

Dursun Özbek, Cemal Özgörkey’in istifasına dair şu açıklamayı yaptı:

“Cemal Özgörkey Bey’in açıklamasını dün gece gördüm. Çok üzüldüm. Galatasaray Spor Kulübü lideri, iştirakleri olan rastgele bir şirkette idare şurası olmasını kimseyi rahatsız etmesini düşünemiyorum. Bu türlü bir şey aklımdan geçmez. Ayrıyeten daha vahim olanı, kendisiyle bir arada burada hizmet veren arkadaşların istifa sebebi olarak Galatasaray Spor Kulübü liderinin idarede yer alıyor göstermelerini sindiremiyorum. Şahsî bir şey olsa, şahsıma Dursun Özbek’e bir tutum olsa bunu tolere ederim, anlayışla karşılarım. Ancak Galatasaray Spor Kulübü lideri idareye geldi diye bu hizmetten çekilmeyi, istifa etmeyi asla affetmem. Herkes bunu bu türlü bilsin. Niçin Galatasaray Spor Kulübü, niçin mağazacılığın idaresine girdi, bunu açıklamakta yarar var. Galatasaray Mağazacılık AŞ, Sportif AŞ’nin iştiraki ve yüzde 100 sahibi olduğu bir şirket. Bir istifa olmuştur, bir arkadaşımız vazifeden ayrılmıştır, imza yetkisi olan bir arkadaştır. Şirketin sahibi olan Galatasaray Sportif AŞ, boşalan bu yerde benim olmamı istemiştir. İdare şurası kararı almıştır. Bütün şirketlerin sahibi olan Galatasaray Spor Kulübü idare heyetine bu mevzuyu getirdik. Hem sportifte hem kulüpte oybirliğiyle idarede olmamın mağazacılığa büyük yarar sağlayacağı gündeme gelmiştir ve atama yapılmıştır.”

SÜPER KUPA KONUSU

Öte yandan Dursun Özbek, Üstün Kupa’nın Suudi Arabistan’da oynatılmasının planlandığının hatırlatılması üzerine “Bu Harika Kupa ile ilgili TFF’nin bir daveti oldu. Bunu idare heyetimizdeki arkadaşlarımızla kıymetlendiriyor. Getirisi, götürüsü, finansal yapısı hakkında istişaremiz sürüyor. Bir sonuca varılınca daha doyurucu bilgi veririz.” tabirlerini kullandı.

CHP’nin 7 Eylül’de Elazığ ile başlayan vilayet kongrelerinde 47 vilayet başkanlığı yeni idaresini belirledi, genel lideri seçecek 764 kurultay delegesini seçti. 15 Ekim’e kadar öteki vilayet kongrelerinin de tamamlanıp büyük kurultay hazırlığının başlaması bekleniyor.

İSTANBUL’DA İKİ ADAY VAR

İl kongrelerinin içinde sonucu en çok merak edilen kongre İstanbul Kongresi. Bahçelievler İlçe Lideri Özgür Çelik’in “değişimcilerin adayı” olduğu, eski vilayet lideri Cemal Canpolat’ı ise “genel merkezin desteklediği” değerlendirmeleri yapılıyor. Lakin tablonun bu türlü olmadığını kaydedenler var. İstanbul vilayet kongresindeki güç istikrarları içinde isminden sıkça kelam edilen CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, değişimcilerin adayı olarak tabir edilen Özgür Çelik’i desteklediğini, fakat bunun Kemal Kılıçdaroğlu aykırılığı olmadığını söylüyor. Toprak İstanbul’daki tabloyu kendi cephesinden şöyle anlatıyor:
“Seçimden sonra güç bir süreçten geçiyoruz. İstanbul’da lokal seçime güçlü bir hazırlıkla çıkmamız lazım. Bunun yolu tabanla bağlantıyı güçlendirmek. Onun da yolu bu süreci yürütecek ilçe liderlerinden geçer. İlçe liderleri kendi ortasında (yüzde 70’i) tecrübeli bir ilçe lideri çıkarmışlar. Çelik, İstanbul örgütünün adayı. Bizim vazifemiz bu eğilime hürmet duymak. O ilçe liderinin ben de ardında duruyorum. Lakin bu Kemal Beyefendi aykırılığı değil. Bu ilçe lideri da (Özgür Çelik) Kemal Bey’in karşısında değil.”

Özgür Çelik’in İstanbul örgütünü ayağa kaldıracağına inandığını söyleyen Toprak, Çelik’i Kılıçdaroğlu zıddı gösterenleri ise “sandıkta kaybettiklerini Kemal Bey’i kullanarak masada kazanma eforu içinde olmakla” suçluyor.

Büyük kurultayda Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini söyleyen Toprak, değişim davetlerine da, “Bu süreçte hala genel liderin tecrübesine gereksinim var. Değişim programdan siyasetlere önemli ve uzun bir tartışmayı gerektiriyor. Bunu yapmalıyız. Lakin şu an seçime 5 kala vaktimiz yok” karşılığı veriyor.

İSTANBUL’U KAZANAN KURULTAYI DA KAZANIR MI?

Kendisini “değişimci” olarak tabir edenler de blok liste ile yapılması beklenen İstanbul Vilayet Kongresi’nde Çelik’in vilayet lideri seçilmesi durumunda listesindeki tüm delegasyonun Özgür Özel’den yana tavır almayacağını tabir ediyor. Değişimcilere nazaran Özgür Çelik’in seçilmesi durumunda listesindeki 196 İstanbul delegesinin üçte ikisi Özgür Özel’den yana tavır alabilir. Lakin “genel merkezciler” bunun yarı yarıya olacağını ileri sürüyor.

İstanbul Vilayet Kongresi’nde delegasyon nasıl oluşursa oluşsun vilayet başkanlığı yarışında ortaya çıkan sonucun büyük kurultaya tesir edeceği görüşü hakim. Cemal Canpolat ya da Özgür Çelik’in kazanması durumunda bunların ruhsal sonuçları olacağı, kurultayda başka vilayet delegelerini etkileyerek matematik sonuç da yaratacağı hesabı yapılıyor. “İstanbul’u kazanan kurultayı da kazanır mı?” sorusuna değişimciler, “Yapılan kongre sonuçlarına bakılırsa baş başa gidiyoruz. İstanbul çok belirleyici olacak. İstanbul’u kazanan tarafın bir adım öne geçeceği söylenebilir. İstanbul sonucu değiştirir” diyor.

KILIÇDAROĞLU HARİÇ GENEL LİDER ADAYLARI İSTANBUL KONGRESİNDE OLACAK

“Değişimin Yüzyılı, Yüzyılın Değişimi” sloganı ile yola çıkan CHP Küme Lideri, genel lider adayı Özgür Özel de çalışmalarını sürdürüyor. 6 Ekim Cuma günü Diyarbakır Vilayet Kongresi’ne katılacak olan Özel, 8 Ekim’de de İstanbul Vilayet Kongresi’nde olacak. İstanbul Vilayet Kongresi’nde genel lider adaylığını açıklayan İlhan Cihaner, Örsan Öymen ve Ünal Karahasan’ın da katılarak birer konuşma yapması bekleniyor. CHP MYK üyelerinin de kongreye çıkarma yapması sürpriz olmayacak.

DHA’nın aktardığına nazaran Vanspor FK Lideri Feyat Kıyak’ın müdafaaları ve kulüp yöneticileri ile Zonguldak Kömürspor soyunma odasını bastığı, silah çekip futbolcuları darp ettiği öne sürüldü.

Konu ile ilgili toplumsal medya hesabından açıklama yapan Zonguldak Kömürspor Basın Sözcüsü Şükrü Öztürk, kaleci Hükümran Yaylı’nın aldığı tekme darbeleri sonrasında ambulansla hastaneye kaldırıldığını tabir etti. Öztürk ayrıyeten, “Spor alanlarına silahla girilmesinin yasak olduğu herkes tarafından bilinmektedir ihmali olanlarla alakalı en üst düzeyde müracaatlarımızı yaptık” dedi.

Öztürk’ün açıklaması şöyle: “01/10/2023 tarihinde oynanan Vanspor karşılaşması sonunda Vanspor kulüp lideri, müdafaaları ve bir iki yönetici ile birlikte soyunma odasına gelmiş futbolculara küfür etmeye başlayınca olaylar soyunma odası ve koridorlarda devam etmiştir. Olayların bitiminde kalecimiz aldığı tekme darbeleriyle yere yığılmıştır. Sonrasında 112 vasıtasıyla hastaneye kaldırılmıştır. Olaylara sebep olanların bilindiği halde emniyetin bu şahıslarla olay sonrası birlikte olması manidardır. Hiçbir şey olmamış üzere emniyet amirinin hali da güzel değildir. Spor Bakanımızın, Vali Beyefendisi araması sonucu can güvenliğimiz sağlanmıştır. O soyunma odasında patlayacak bir silah tüm dünyada ülkemiz ismine bir ayıba sebep olurdu. Spor alanlarına silahla girilmesinin yasak olduğu herkes tarafından bilinmektedir. İhmali olanlarla alakalı en üst düzeyde müracaatlarımızı yaptık. Arayıp geçmiş olsun dileklerinde bulunan tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Zonguldak Belediye Liderimiz Ömer Selim Alan ve AK Parti Zonguldak Vilayet Lideri Mustafa Çağlayan’a da farklı bir teşekkür etmek isterim.”

VANSPOR’DAN AÇIKLAMA: ASLA YAŞANMADI

Vanspor’dan da bahse ait açıklama geldi. Savları yalanlayan Vanspor Genel Sekreteri Gökhan Hanoğlu’nun açıklaması ise şöyle: “Bugün konutumuzda konuk ettiğimiz Zonguldak Kömürspor maçının akabinde yaşanan şanssız ve üzücü olayların akabinde, bilhassa nifak tohumları ekmeye çalışan birkaç toplumsal medya ve basın organlarının yapmış ve yayınlamış oldukları temelsiz haberler sonrası açıklama yapmak elzem olmuştur. Bilhassa kulüp liderimizin soyunma odasına silahlı baskın yaptığı yazılmış olması, gerek biz idaremizi gerekse topluluğumuzu derinden üzmüştür. Bizler örf ve adetlerimiz gereği misafirperverliğiyle bilinen, bunu kendisine şiyar edinen bir millet ve topluluğuz… Bugünkü müsabaka sonrası, evvelki dönem grubumuzda oynayan, bizlere emek veren, futbolcu kardeşimiz Nuri Terliksiz’in tribünleri kışkırtmak ismine hareket çekmesi, ağza alınmayacak küfürler etmesinin ardından; birçok olaya sebebiyet vermiştir. Yaşanan bu şanssız olayın akabinde kulüp liderimizin adeta gelenek haline getirdiği ‘misafir grup soyunma odasına gidip hem tebrik edip, hem yaşanan şanssız olaylarla ilgili istişare niyeti’ ne yazık ki suistimal edilmiştir. Bahse mevzu darp olayı ve silahlı baskın asla yaşanmamıştır. Bu durumun bilakis konuk ekibimiz kalecisi Hâkim Yaylı’nın maç esnasında aldığı darbelerden ötürü, rahatsızlanmış ve hastaneye götürülmüştür. Haberinin akabinde kulüp liderimiz ve idare heyeti üyelerimiz hastaneye intikal etmiş, tedavisinin hızlandırılması hedefli hastane idaresi ile görüşmüş ve tedavi süreci boyunca da kendisine eşlik etmişlerdir. Gerek kulüp liderimize atfen yapılan şuurlu palavra yanlış haberler, gerekse de topluluğumuzun karalamaya çalışılmasını esefle kınıyoruz. Bu temelsiz ve mesnetsiz haberleri yapanlarla ilgili bizatihi hukukî adımları atacağımızı bildirir, hoş ülkemizin, kalender kulüplerinden olan, Zonguldak Kömürspor ile kardeşliğimizin baki olduğunu bildirir, yaşanan şanssız olaylarla ilgili kederimizi paylaştığımızı söz etmek isteriz. Bizler topluluk olarak sonuç ne olursa olsun, memleketimizde ağırladığımız her topluluğa konuk gözüyle bakıp, emanet diye de bilenlerdeniz. Bu minvalde Zonguldak Kömürspor topluluğunu hürmetle selamlıyor, ligde muvaffakiyetler diliyoruz.” (HABER MERKEZİ)

BODRUM – CHP Bodrum 38. Olağan İlçe Kongresi Konacık Mahallesi’ndeki Herodot Kültür Merkezi’nde düzenlendi.

Kongreye CHP Muğla Vilayet Lideri Hüseyin Erol, CHP Muğla milletvekilleri Cumhur Uzun, Gizem Sayar Özcan, Süreyya Öneş Derici, Bodrum Belediye Lideri Ahmet Aras, Milas Belediye Lideri Muhammet Tokat, Marmaris Belediye Lideri Mehmet Oktay, geçmiş periyot milletvekilleri ile yüzlerce partili katıldı.

Kongrede konuşan Bodrum Belediye Lideri Ahmet Aras, belediye liderlerinin parti içerisindeki seçimlere karışmaması gerektiğine vurgu yaptı.

BIYIKLI: TARİHİ GÜNLERDEN GEÇİYORUZ

Daha sonra ilçe lideri adayları Başar Bıyıklı ve Tuna Işın konuşmalarını yaparak idare şurası üyelerini tanıttılar.

İlk olarak kelam alan Başar Bıyıklı, “Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Tıpkı çatı altında çağdaş Türkiye’yi daima bir arada inşa edeceğiz. Tarihi günlerden geçtiğimiz bugünlerde bu seçimin hem partimiz hem de ülkemizin geleceği açısından ne kadar değerli olduğunu biliyor ve bu şuurla ben ve çok kıymetli takımımla çok kıymetli bir yola çıkıyoruz. Artık gençler ve bayanlarla güçlendirilmiş yenilenme sürecini başlatacağız. Çalışma, üretme, yenilenme, değişen ülke şartlarına paralel projelerle ilerleme çerçevesinde bu defa delegelerimizin sandığa yansıtacağı değerlendirmelerle seçilecek bir ilçe lideri olmak için huzurlarınızdayım” dedi.

IŞIN: DEĞİŞİM KAÇINILMAZ

Daha sonra kelam alan öteki aday Tuna Işın, “pazarlık” argümanlarına cevap vererek, “Sandık yoksa pazarlık vardır. Sandık yoksa muahede vardır. Sandık yoksa emek hırsızlığı vardır, dayatma vardır, kuşatma vardır, üyelerin yani sizlerin iradesi ipotek altındadır. İkinci en büyük vaadimiz, gençlerin ve bayanların partimize olan aidiyet hissini rencide eden fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmak olacaktır” diye konuştu.

“Değişim kaçınılmazdır. Değişimin birinci adımı olarak idare konseyi toplantılarımızı asil ve yedek idare heyetimizle birlikte yapmaya karar verdik” diyen Işın, “Devamında ilçe idaresi olarak kuracağımız ihtisas komitelerinde üyelerimizin görüşlerinden, deneyimlerinden, mesleksel birikimlerinden en geniş hissede da faydalanmak öncelikli vazifemiz olacaktır. Tertipli olarak geniş iştirakli yapacağımız üye toplantılarımızda sizleri dinleyerek fikirlerinizden yararlanma bahtına sahip olacağız. Örgütlenme modelimizin temellerini üyelerimizle gerçekleştireceğimiz bu toplantılar belirleyecektir” sözlerini kullandı.

Konuşmaların akabinde seçime geçildi, delegeler oylarını kullandı.

Sandık sonuçlarına nazaran Tuna Işın’ın listesi 282, Başar Bıyıklı’nın listesi 117 oy aldı. Böylelikle Tuna Işın, CHP Bodrum İlçe Lideri oldu.

Yıldız’ın vefat haberini UYGUN Parti Teşkilat Lideri ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu toplumsal medya hesabından yaptığı “İYİ Parti’mizin evvelki periyot Kocaeli Vilayet Lideri Sayın Şanbaz Yıldız’ı kaybettik. Acımız tarifsiz. Merhum Yıldız’a Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve topluluğumuza sabırlar diliyorum. Başımız sağ olsun” paylaşımıyla duyurdu.

AKŞENER’DEN BAŞSAĞLIĞI

İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener de Şanbaz’ın vefatının akabinde “Değerli dava arkadaşım, Kocaeli Eski Vilayet Liderimiz ve Mahallî İdareler Koordinatörümüz Şanbaz Yıldız’ın vefatını büyük bir ıstırapla öğrendim. Merhuma Büyük Allah’tan rahmet, ailesine ve sevdiklerine sabırlar diliyorum. Yeri cennet olsun…” açıklaması yaptı.

‘BAŞARACAĞIZ’ BİLDİRİSİ PAYLAŞMIŞTI

Dün GÜZEL Parti Lokal İdareler Başkanlığı 5. Bölge Koordinatörü olarak görevlendirilen Şanbaz Yıldız, şu iletisi paylaşmıştı:

“Başaracağız…

Yerel seçimlere kısa bir müddet kala, Genel Lider Yardımcımız Burak Akburak’ın davetiyle kıymetli bir sorumluluk üstlendim. GÜZEL Parti Mahallî İdareler Başkanlığı 5. Bölge Koordinatörü olarak görevlendirildim. Kocaeli başta olmak üzere Düzce, Sakarya, Bolu, Yalova, Bursa ve Bilecik vilayetlerimizin lokal seçimlere dönük uyumu şahsıma verildi. Ağır bir çalışma sürecine girmeden evvel, Genel Liderimiz Meral Akşener’e, Genel Lider Yardımcımız Burak Akburak’a teşekkürlerimi sunuyorum. Bu 7 vilayetimizde mahallî seçim sürecinin partimiz açısından en âlâ halde geçmesi için canla başla çalışacağımı Kocaeli kamuoyuna sunmak istiyorum. Daima birlikte başaracağız.”

(HABER MERKEZİ)

Müzede yer alan eserler 2000 li yılların başından beri Çınarlı Kültür ve Sanat Sevenler Derneği nin Antalya Travesti stant alanında teşhir ediliyordu Rum armatörler tarafından inşa ettirilen okul binası ise günümüze kadar karakol ve hükümet konağı olarak hizmet vermişti Müzede arkeolojik yapıtların yanında Marmara Adası Mermeri Marmara Adası Bursa Travesti tarihi ve çocuk kısımları de yer alıyor

AKSOY ‘HAYALİMİZ GERÇEK OLDU’

Marmara nın bir hayalini gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşadıklarını söyleyen Marmara Adalar Belediye Lideri Süleyman Aksoy 1912 yılında Rum Kız Okulu olarak üretimine başlanan Marmara Adası nın en görkemli yapılarından birisi olan bu bina Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ortaklaşa olarak başlattığımız çalışmalar sonucunda artık Marmara Adalarına hizmet edecek bir müze olarak anılacak Binanın tahsisini alabilmek koleksiyoner olmak için çok gayret sarf ettik Avni hocamız tüm koleksiyonunu bedelsiz olarak müzeye verdi Avni hocamız hayatını kaybedince oğlu İlter Can Özken in dayanaklarıyla hizmete açıldı Başta Balıkesir Büyükşehir Belediye Lideri Yücel Yılmaz olmak üzere burada emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum dedi

KAYMAKAM ÇİÇEK ‘ADAMIZIN DEĞERİNİ BİLİYORUZ’

Marmara Adası nın kıymetlerine denizine tabiatına taşına toprağına sahip çıkmanın çok değerli ve çok değerli olduğunu vurgulayan Marmara Adalar Kaymakamı Murat Çiçek Burada yaşayan halkımız çok şükür adamızın değerini biliyor Değerli belediye liderlerimizin sanata ve sanatkara kıymet vermesi tarihi binanın restore edilmesini sağlamaları bu hoş müzemizin adaya kazandırılmasında büyük rol oynadı Emeği geçenlere çok teşekkür ediyoruz diye konuştu

UZUN VE MEŞAKKATLİ BİR YOLDAN GEÇTİK

Bir belediye lideri için en keyifli anlardan bir adedinin bu türlü bir sonuç almak olduğunu belirten Balıkesir Büyükşehir Belediye Lideri Yücel Yılmaz ise Biz adaya çok farklı vesilelerle farklı vakitlerde geldik Her adaya geldiğimizde çok hoş bir eser açılışı yapıyoruz Müzemizi bu günlere getirmek için uzun ve meşakkatli bir yoldan geçtik Avni hocamız hayattayken bütün biriktirdiği yapıtlarını eşi Jale hanımın isminin müzeye verilmesi koşulu ile vereceğini söyledikten sonra biz burada önemli manada çalışmalarımızı başlattık Özken ailesinin bize verdiği yapıtlarla Marmara Adası na çok büyük bir paha katıyoruz Bir yerde müze olması o yerde ömür kalitesi ile hakikat orantılıdır Bu müzeyi buraya kazandırmamızı sağlayan tüm gruba çok teşekkür ediyorum İnanıyorum ki Büyükşehir olarak Balıkesir in tarihî zenginliğine yönelik yürüttüğümüz çok taraflı çalışmalar kentimize büyük bir ivme kazandıracak tabirlerini kullandı

Koleksiyonu müzeye devreden Çınarlı Kültür ve Sanat Sevenler Derneği Lideri İlter Can Özken ise konuşmasında yapıtların kalıcı bir yerde sergilenecek olmasından duyduğu memnuniyeti paylaştı