Sürdürülebilir kalkınma için suyun önemi
BM 7. Milletlerarası Bilimde Bayan ve Kız Çocukları Günü
etkinliğinde ele alındı
Türkiye bankacılık kesimini temsilen aktifliğe katılan Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, “Yenilikçi Bilim ve Yeşil Teknolojiye Dayalı Su Tahlilleri ve Programlarının Finansmanı” bahisli panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Birleşmiş Milletler Uluslararası Bilimde Bayan ve Kız Çocukları Günü’nün 7.’si BM’nin New York’taki genel merkezinde sanal ortamda düzenlenen etkinlikte kutlandı. Aktiflik kapsamında bu yıl, sürdürülebilir kalkınmanın bileşenlerinden olan ekonomik refah, toplumsal adalet ve çevresel bütünlüğe ulaşılmasında su irtibatını tartışmak üzere, dünyanın önde gelen bayan bilim insanları ve uzmanlarıyla üst seviye hükümet yetkilileri, milletlerarası kuruluşlar ve özel kesim temsilcileri bir ortaya geldi. Bu özel günde Türkiye bankacılık bölümünden tek temsilci olarak yer alan Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı ve SKD Türkiye İdare Heyeti Başkanı Ebru Dildar Edin, “Yenilikçi Bilim ve Yeşil Teknolojiye Dayalı Su Tahlilleri ve Programlarının Finansmanı” konulu panele katıldı. Edin panelde, sürdürülebilir kalkınma kapsamında karşı karşıya olunan su krizi, su tahlillerinde gereksinim duyulan yatırımlar ve yaşanan finansman zorlukları ile bayanların suyun korunmasında üstlendiği rol ve bu doğrultuda Garanti BBVA’nın stratejisiyle ilgili görüşlerini aktardı.
“Su krizini çözmek için evvel bir zihniyet değişimi gerekiyor”
Konuşmasında öncelikle dünya genelinde yaşanan su kriziyle ilgili çarpıcı bilgiler ortaya koyan ve Garanti BBVA’nın yaklaşımından bahseden Ebru Dildar Edin, “Küresel su ve sanitasyon krizinin boyutu her geçen gün daha da korkutucu hale geliyor. Hâlihazırda dünya genelinde 2 milyar insan su kahrı çeken bölgelerde yaşıyor ve 2050 yılına kadar rastgele bir tedbir alınmazsa dünyanın 50’si tıpkı şartları paylaşacak. Öte yandan, iklim değişikliği dünya çapında hava ve su nizamlarını değiştirerek kıtlıklara, kuraklıklara ve sellere neden oluyor. Bu kapsamda tahlil olarak tüm dünyanın adil ve kapsayıcı siyasetlerle sürdürülebilir kalkınmaya odaklanması ve en değerlisi bu değişimi sağlamak için global finansı harekete geçirmesi gerekiyor. Herkes için inançlı ve uygun fiyatlı içme suyuna kozmik ve adil erişim sağlama gayesine ulaşmak için ise 2030’a kadar gereksinim duyulan ek yatırımların bugünkü bedeli yaklaşık 1,7 trilyon dolar olarak varsayım ediliyor ki bu da mevcut yatırım düzeylerinin yaklaşık üç katı… Ayrıyeten bu finansman muhtaçlıklarını karşılamak için, su krizi yaşayanların çoğunluğunun ekseriyetle daha düşük gelir kümelerinden olmalarına karşın, su için orta gelir kümesi hanelere nazaran 10 ila 15 kat daha fazla ödeme yaptıkları görülüyor. Münasebetiyle uygun bir finansmana gereksinimleri var. Bu noktada su krizini yanlışsız yönetmek ve çözmek için tüm kurumlar ve devletler olarak evvel bir zihniyet değişimi gerektiği inancındayız. Garanti BBVA olarak, yenilikçi su tasarrufu ve erişilebilirlik projelerini finanse etmek hedefiyle yeşil yatırım sermayesi topluyoruz. Su krizini çözmek için inovasyonu mahallî idarelerle buluşturmak bizim açımızdan çok değerli. Bu kapsamda da belediyelerimizde ileri biyolojik atık su arıtma tesislerinin finansmanına öncelik veriyoruz. Başka taraftan sürdürülebilir iktisada katkı için yalnızca eser ve hizmetlerle yetinmiyor, etrafın korunmasına yönelik projelerde de etkin rol üstleniyoruz. Bu kapsamda 2021 yılında, denizlerimizin korunmasına yönelik olarak TURMEPA Derneği’yle birlikte Mavi Nefes projesini hayata geçirdik. 3 yıl mühletle iki deniz süpürgesi daima olarak İstanbul Boğazını temizleyecek ve ayrıyeten acil durumlarda müsilaj ve öteki katı atıkları temizlemek için öteki bölgelerde de hizmet verecek.” dedi.
Su krizi ve kadınlar…
Kadınların su krizini yönetmede rolü ve kıymetine de vurgu yapan Ebru Dildar Edin, “Her şeye karşın su konusu, hala yatırımcılar tarafından erişilebilirliği yahut tesiri ölçüsünde tam olarak hesaba katılmıyor. Lakin belli bir amaç kitle için su krizinin çok daha ferdî olduğuna inanıyorum. Bu ‘hedef kitle’ kadınlar… Çünkü bayanlar, ailelerinin hayatını sürdürmesi için muhtaçlık duydukları yeme-içme, sanitasyon, hijyen üzere kaynakların temininde bugünkü dünya şartlarında çok daha büyük bir yükün altına giriyorlar. Hasebiyle bugün geldiğimiz noktada, hem iklim değişimi hem de su krizi için bayanların kilit değişim belirleyicileri olacağı görüşündeyim. Burada da bu meselelere yenilikçi fikirleriyle deva bulmaya çalışan teşebbüsçü bayanlar ön plana çıkıyor. Biz Banka olarak 15 yıldır tüm boyutlarıyla bayan girişimciliğini destekliyor, farklı bir segment olarak ele alıyoruz. 2021 yılı sonu prestijiyle bayan girişimcilere sağladığımız toplam finansman meblağı 11 milyar TL’yi aştı. Bayan girişimciliği programımız sayesinde kapalı devre su geri dönüşüm sistemleri, alg bazlı atık su arıtma sistemleri ve su ile ilgili daha pek çok yenilikçi projelere şahit olduk. Bu manalı aktiflik vesilesiyle bir sefer daha, ‘herkes için su’ ideolojisini hedefleyen, cinsiyet eşitliğine sahip bir iş dünyası için elimizden gelenin en uygununu yapmaya devam edeceğimizin de kelamını vermek istiyorum.” diye konuştu.
Su krizi büyüyor!
Bugün dünya çapında inançlı içme suyuna erişimi olmayan 663 milyondan fazla insan var. Bu, ABD nüfusunun iki katından fazla bir nüfusu söz ediyor. 21. yüzyılın tüketim alışkanlıkları sonucunda, cep telefonuna erişimi olan insanların sayısı tuvalete erişimi olanlardan fazla… Dünya Ekonomik Forumu’nun geçtiğimiz ay yayınladığı Global Riskler 2022 Raporu’nda; iklim aksiyonu başarısızlığı, çok hava şartları ile biyolojik çeşitlilik kaybı, kısa-orta ve uzun vadeli görünümlerde en değerli riskler olarak ortaya çıktı. Toplumsal riskler, toplumsal ahenk erozyonu ve geçim krizleri de bu 3 kıymetli riski takip ediyor. Tüm bu risklerin de, iklim mültecisinden doğal kaynak kıtlığına kadar birçok olumsuz sonucu olabileceği öngörülüyor.
“Eşitlik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık: Su Bizi Birleştiriyor”
Uluslararası Kraliyet Bilim Akademisi Vakfı (Royal Academy of Science International Trust – RASIT) teşebbüsü ve öncülüğünde, 22 Aralık 2015 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Şurası kararıyla kabul edilen “Uluslararası Bilimde Bayan ve Kız Çocukları Günü”nün bu yılki teması da “Eşitlik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık: Su Bizi Birleştiriyor” olarak belirlendi. Dünyada iklim ve su, suyun değeri, sürdürülebilirliği, su haklarına dair yaratılması gereken tahliller, iktisatların tekrar şekillenmesi, sürdürülebilir dünya iktisadı, ulusal, bölgesel, uluslararası ekonomilerde kapsayıcı yeşil büyüme üzerine konuşularak bahsi geçen bahisler üzerine dikkat çekilmesi hedeflendi. BM raporları, ilerleme oranları dört katına çıkmadıkça, 2030’da dünya çapında milyarlarca insanın inançlı bir formda yönetilen mesken içme suyu, sanitasyon ve hijyen hizmetlerine erişemeyeceğine işaret ediyor. Artan talep, berbat idare ve iklim değişikliğiyle birleşen su kaynaklarının korunamaması, su konusunda ahenk stratejilerinin desteklenmesi için ivedilikle yeni bir sürdürülebilir bütünsel yaklaşım gerektiren temel zorlukları temsil ediyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
